Organ Nakli Hakkında Gizlenen Gerçekler

Organ Nakli Hakkında Gizlenen Gerçekler / Kemal Özer / Hayykitap
Organ nakli, çağımızın ‘bıçak sırtı’ konularından birisidir. Bir annenin çocuklarına ya da eşlerin, akrabaların kendi rızalarıyla birbirlerine organ bağışlamasında elbette bir beis yoktur. İlk bakışta böyle görünse de acaba ‘tıp sektörü’ nakil olayına her zaman böyle masum mu bakıyor?

Belki toplumun vicdanına seslenerek yapılan çağrılar hayat kurtarıyor. Nakil taraftarları dinî kurumları ve tıp otoritelerini arkalarına almak konusunda hiç sıkıntı çekmiyorlar. Ama ne pahasına?

Alıcıyı da vericiyi de ömür boyu kullanmak zorunda kalacakları ilaçlara mahkûm etmek işin bir boyutudur… Peki ya nakilleri mümkün kılan ama tıp otoritelerinin bile tam anlamda hemfikir olamadığı “beyin ölümü” ne demektir? Beyin ölümü gerçekleşen birisi gerçekten ölmüş müdür? Beden ve beyin başka başka zamanlarda mı ölür? Ailesi, yakınları “beyni öldü” denilen bir kişinin organları için organ nakil izni verme konusunda nasıl bir ‘mülkiyet’ hakkına sahipler? Beyin gerçekten öldü ise neden nakil aşamasında verici kişiye anestezi yapmak gerekiyor? Yıllarca bitkisel hayatta kalıp bir anda uyanarak kaldığı yerden hayatına devam eden hastalara dair öykülere ne demek lazım o zaman?
Kemal Özer
Bir sonraki kitap için👉

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir