Avrupa Birliği Ülkelerinde Helal Kesim Zorlukları

🔹Bugün #sizdengelenler olarak Avrupa Birliği ülkelerindeki güncel kırmızı et kesimine yönelik bir paylaşım yapıyor olacağız. Bu çalışmayı yapmaktaki gayemiz; en son şoksuz kesim yasağı gelen ülke olan Belçika başta olmak üzere sizlerin sesi olmak ve varsa çözüm önerilerini konuşmak.
🔹Hem Belçika’nın hem de Avrupa’nın başkenti olan Brüksel’i saymazsak Belçika 2 ana bölgeden meydana gelmektedir. Flaman bölgesinde 1 Ocak 2019’da, Valonya bölgesinde ise 1 Eylül 2019’da şoksuz kesim yasaklandı❗ 12 milyonluk ülkenin yaklaşık 800.000 kişisi Müslüman. Yahudileri de sayarsak 1 milyon civarı insan etkileniyor bu durumdan. Avrupa Birliği yine 2 yüzlülüğünü gösterdi ve 1 milyon insanı hiçe sayarak bu kararı uygulamaya koydu. Güya hayvanları düşünen bir topluluk hayvanların acı çekmesini (❗) engelliyorlarmış bu kararla👏 Maalesef bu karara karşı Brüksel’de toplanan 200 kişinin katıldığı protestoyu saymazsak pekte elle tutulur bir çalışma yapılmadı şimdiye kadar😔 İnşallah en yakın zamanda Belçikalı Müslümanlar yek vücut olurlar ve parlamentoya bu kararı geri çekmesi için baskı yapabilirler🤲Bakalım diğer ülkelerdeki durum nedir❓
🔹Almanya: 82 milyon nüfus. 5 milyon müslüman. Ülkede şoksuz kesim yıllardır yasak. Peki çözüm olarak ne uygulanıyor❓
1. Yıllarca süren davalar sonucu kazanan ve ülkede tek şoksuz eski usül helal kesim yapan yer Altınküpe.
2. Tuna markası başta Almanya olmak üzere Avrupa’da birçok ülkede helal kesim etler satmakta. Başka ülkelerde kesip o ülkelere sokabiliyorlar ya da kendi usüllerine göre farklı çözümler üretiyorlar.
3. Her hayvanın başında kesim esnasında beklemesi gereken veteriner olmadığında hemen islami usüllere göre kesip hayvan ölünce kafasına kurşun sıkanlarda var.
4. Nakış Gıda
5. Güvendikleri kasaplardan/helal sertifikalı başka yerlerden bu hizmeti alanlarda var.
🔹Fransa: 67 milyon nüfus. 5-6 milyon müslüman. Ülkede helal kesim serbest lakin yavaş yavaş şoklu kesime teşvikler veriliyor ve işletmelere domuz satması zorlanılıyor.
Ayrıca AVS denilen bir sertifika var. Hem marketlerde hem de restoranlarda bulunan bu sertifika ülke genelindeki en güvenilir sertifika kabul ediliyor ve bir kısım Müslümanlar sadece bu sertifikaya güveniyor ve tercih ediyor.
🔹İngiltere: 67 milyon nüfus. 2.7 milyon müslüman. İngiltere’de yürürlükte olan Gıda Yasası Uygulama Rehberi’nde yer alan helal gıda standardına göre kesim yapılabiliyor. Şok uygulama zorunluluğu yok fakat şoklu kesimin çok yaygın olduğunu söyleyen haberler mevcut. HMC (halal monitoring committee) en güvenilir sertifika kuruluşu olarak geçiyor ve birçok yerde sertifikası var.
🔹Hollanda: Şoksuz kesim yaklaşık 20 senedir yasak. Devlet ciddi bir şekilde denetliyor.
🔹İsviçre: Elektroşok, uyuşturma veya kafaya silahla sıkma yöntemlerinden birisi uygulanıyor. Kanunlar halka sorularak oylandığı için kararin degismesi zor gozukuyor. Uymayanlara çok yüksek cezalar kesiliyor.

Kaynak: https://insamer.com/tr/avrupada-musluman-nufusun-yukselisi-uzerine_1948.html
🔹Norveç: Anestezisiz/şoksuz kesim yasak. Helal kesime ulaşmak zor.
🔹Danimarka: Her dinin helal kesim yapması 134. yasaya göre serbesttir. Lakin önce hayvanın uyuşturulması gerekir.
Ezcumle 1: İslamofobi Avrupa’da gunden gune yayiliyor ve bugun serbest olan ulkelerde yarin yasaklanmasi mumkun. Bazilari, bizim ulkemizde yahudi nufusu cok burada yasaklayamazlar diyorlar, bazilari bizim kasabimiz/cemaatimiz bir sekilde hallediyor diyor, bazisi domuz disindaki her sey helal gibi davranip gayrimuslimlerin (cogunlukla ateistler) kestikleri her turlu tavuk ve sigir etlerini yiyor, bazilari ben fetvaya degil takvaya bakarim diyerek et yemeyi imkani olmasina ragmen senede 1-2 kez tercih ediyor, bazilari bizim kasabimiz hafif soklama yapiyor diyor, bazisi da (youtube a bir suru video koymuslar ve avrupada soklu ve tabancali kesim yapiyorlar) soklu kesimin en helal kesim oldugunu soyleyip kiyas olarak 1 tane Ankara’da sikintili bir kesimhane gosteriyorlar (sanki herkes hayvanlara bu sekilde davraniyormus gibi). Bu yazida soklu kesimin kabul edilebilir olup olmadigini ve isin fikhi boyutunu tartismiyoruz ama sozde insan haklari savunucusu olarak gozuken kisilerin Avrupa Birliği nin yuzde 5ini olusturan bir toplumun ibadetine bu sekilde karismasi kabul edilmemeli❗

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir