Şeyh Ebu’l Vefa Hazretlerinin Oğlu ile İmtihanı

Fatih devrinin büyük âlimlerinden Şeyh Ebu’l Vefa Hazretlerinin oğlu, kötü bir alışkanlık edinmişti. Çivili bir sopa ile evlere su taşıyan sakaların su tulumlarını deliyordu. Sakalar, “Bir din büyüğünün oğludur.” diye bir müddet ses çıkarmadılar; fakat çocuk bu kötü huyundan vazgeçmeyince Ebu’l Vefa’ya çocuğunu şikâyet ettiler. Şeyh, olanları duyunca hayretler içinde kaldı. Nasıl olur da bin bir özenle yetiştirilen, haram lokmadan uzak tutulan bir çocuk böyle bir edepsizliği yapardı?
Ebu’l Vefa, sakalara “Mesele anlaşılmıştır. Gereken yapılacak, sizin de zararınız ödenecektir.” dedi. Ebu’l Vefa, hatayı aramaya önce kendinden başladı. “Acaba ben bu çocuğa yanlışlıkla haram yedirdim mi?” diye düşündü. Bir şey bulamayınca hanımına sordu. “Sen bu çocuğa hamileyken veya süt verirken haram bir şey yedin mi, iyi düşün; yoksa oğlanın sonu kötü!” dedi. Hanımı düşündü, taşındı; nihayet bir olay hatırladı.
Çocuğa hamileyken bir komşu evinde bir tabaktaki portakalları görünce canı çekmiş; ama istemeye de utanmıştı. Ev sahibi odadan çıkınca yakasındaki iğneyi portakallara batırıp suyunu emerek içmişti. Hanımı bunu anlatınca Şeyh Ebu’l Vefa, “Aman hatun, hemen o komşuya git, olanı biteni dosdoğru anlat ve ondan helallik dile!” dedi. Kendi de sakaları çağırarak hepsinin parasını ödeyip haklarını helal etmelerini istedi. Çocuğa da yaptığının yanlış bir şey olduğunu anlattı. Nihayet çocuk, bir daha çivili sopa ile su tulumlarını delmedi❗
Kaynak: @islamveihsan
▪Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (sav) “Haramla beslenen vücudun müstahak olduğu yer, cehennemdir!” demesine, Kuran’ın ikinin ikincisi diye tabir ettiği Ebubekir Sıddîk radıyallâhu anh’ın kölesinin falcılıktan vakti zamanında kazandığı para ile kendisine ikram edilen yemekten yediğini öğrendikten sonra neredeyse helak ediyordun bizi deyip boğazına parmağını sokup istifra etmesi ve daha niceleri bu hassasiyet üzere idiler. Helal gıdanın bu kadar önemli olduğu aşikar iken bizler yediğimiz gıdaları araştırmaz isek hem bizlerin hem de gelecek nesillerimizin vay haline‼

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir