HAK tarafından İslam Ülkeleri Meteoroloji ve Standartlar Enstitüsü (SMIIC) standardına göre dünya genelinde düzenlenen ilk helal akreditasyon sertifikası TSE’ye teslim edildi.
HAK tarafından İslam Ülkeleri Meteoroloji ve Standartlar Enstitüsü (SMIIC) standardına göre dünya genelinde düzenlenen ilk helal akreditasyon sertifikası TSE’ye teslim edildi.
Helal Akreditasyon Kurumu’nun (HAK) işleme alıp, sonuçlandırdığı ilk resmi helal akreditasyon başvurusu olan Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) akreditasyon sertifikası, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın katıldığı toplantıda, kurum yetkililerine teslim edildi.
Yurtiçi ve yurtdışında yerleşik helal uygunluk değerlendirme kuruluşlarını akredite etmek, bu kuruluşların kabul görmüş uluslararası alanda kabulünü temin etmek amacıyla kurulan HAK, Türkiye’de helal akreditasyon hizmeti sunmaya yetkili ve kamu tüzel kişiliğini haiz tek kurum olma özelliğini sürdürüyor. TSE tarafından 20 Kasım 2019’da ilk başvurusu yapılan helal et akreditasyon sertifikası, Ticaret Bakanlığında gerçekleştirilen toplantıyla teslim edildi.
Türkiye olarak helal belgeli ürün ve hizmet ticaretinde Türkiye olarak hedefin kural koyucu olmak olduğunu belirten Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, ”Ülkemizde helal akreditasyon kurumun faal olması demek Türkiye’den esasında dünyaya güçlü bir mesaj verilmekte. Küresel ölçekte oldukça gelişen helal belgeli ürün ve hizmet ticaretinde Türkiye olarak artık biz kural koyucu olacağız. 2018 yılın da dünyadaki 1.8 milyar Müslümanın helal ürünle hizmet ticareti 4.5 trilyon dolara ulaşmış durumda. Helal sertifikalandırma ve akreditasyon pazarının büyüklüğü ise 6 milyon dolara ulaşmış durumda. Böylesine önemli bir küresel talebi göz önünde bulundurduğumuzda helal Pazar için Türkiye olarak takip eden değil takip edilen ve lider olmak konumundayız. Bu vesileyle bu arada ben HAK’IN görev alanında ki karmaşaya da bir açıklık getirmek isterim Helal Akreditasyon Kurumu helal ürün ve hizmet sertifikalandırması yapılan helal ürün ve hizmet belgelendirmesi veren bir kurum değildir. Helal Akreditasyon Kurumu, helal ürünle hizmet sertifikası veren bunları denetleyen, bu sertifikaları veren kurumları denetleyen ve akredite eden kurumdur. Bunun ayırımına varmak lazım. HAK’IN bu belgelendirme özelliğiyle beraber aynı zamanda uluslararası kurum ve kuruluşları da akredite ederek ülkemize de hizmet ticareti alanında katkı sağlamasını umuyoruz” diye konuştu.
Helal belgelendirme işleminin Müslümanlar tarafından ve Müslüman ülkeler eliyle yapılması gerektiğine değinen Pekcan, “Ben başta HAK başkanımız ve yönetim kurulu üyelerimiz olmak üzere bu geçiş döneminde, kuruluş döneminde, sancılı süreçte özverili çalışmalarından dolayı her birine tek tek teşekkür ediyorum huzurlarınızda. Türkiye olarak biz helal standartlarının geliştirilmesi için her zaman önem verdik helal belgelendirme ve akreditasyon belgelendirmelerinim de Müslümanlar tarafından ve Müslüman ülkeler eliyle yapılması gerektiğine inanıyor ve onu savunuyoruz. Mevcut sistemde İslam ülkeleri standart metroloji enstitüsü tarafından hazırlanan standartlar bütün Müslüman ülkeler tarafından aynı oranda benimsenmiş ve sistemli bir şekilde uygulamaya alınmış değildir. İşte bu noktada Türkiye olarak insiyatif aldık, helal alanda bu görüntü telafi etmek, dünya çapında yüksek kalitede hizmet ortaya koymak için helal akreditasyon kurumunu faaliyete geçirdik. Müslüman ülkeler içerisinde böyle önemli bir sorunu üstlenebilecek, öncülük edebilecek, ülkelerin başında da Türkiye gelmektedir. Ülkemizin gerek imalat gerek hizmet sektöründe kalite ve standartlar konusunda bugüne kadar elde ettiği tecrübe oldukça geniş ve önemlidir” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin Müslüman SMIIC standartlarında akreditasyon yapan ilk ülke olduğunu vurgulayan Pekcan, “Türkiye beşeri ve teknik kaynaklarıyla geniş kültür coğrafyasına sağladığı Pazar erişimiyle helal sektöründe ki kalite standartasyon alt yapısını geliştirecek, helal ticaretinde birleştirici güç olabilecek ülkelerin başında gelmektedir. Bugünün dünyasında standartları oluşturmak bazen ürünün üretimi kadar önemli olmaktadır. Standartları belirlemek veya belirlenen standartlara göre üretim yapabilmek için kalite alt yapısı gelişmiş bir ülke olmamız gerekmektedir. Ülkemiz özellikle Avrupa Birliğine olan gümrük işbirliği sayesinde dünyaya açık ekonomisiyle gelişmiş bir alt yapısına sahiptir. Bu kalite tecrübesi ve gelişmiş alt yapısına dayanarak Türkiye Müslüman dünyasında SMIIC standartlarında akreditasyon yapabilen ilk ülke olmuştur. HAK aynı zamanda ülkemizin uluslararası ticaret diplomasisinde yumuşak güç unsuru olacaktır” dedi.
Helal standartların içinde yalnızca gıdanın olmadığından bahseden Pekcan, ”Helal standartları derken sadece gıdadan bahsetmiyoruz. Bildiğiniz gibi kozmetik alanında, turizm alanında daha pek çok alanda helal standartlar uygulanmaktadır. Helal kavramı aynı zamanda teknik manada ürün güvenliği, sağlık ve hijyen gibi parametreler halinde bir kalite markası haline gelmektedir” diye konuştu.
HAK’TAN İlk akreditasyon belgesi alan kurumun Türk Standartları Enstitüsü olduğunu ve aynı zamanda başvuruda bulunan çok sayıda ülke olduğunu vurgulayan Pekcan, “Tüm bu alt yapı çalışmalarının sonucunda bugün HAK’A milyarlarca dolarlık ürün ve hizmet için sertifikalandırma yapan kurum ve kuruluşlardan 15 başvuru gerçekleştirildi. Ve 15 başvurunun 7 tanesi de yurt dışından uluslararası başvuruldu. Bunları arasında Avusturalya var, Avusturya var, İsviçre, Tayvan, Sırbistan, Etiyopya, ve Bulgaristan var. Helal akreditasyon kurumuna başvuru gerçekleştiren ilk kurum Türk Standartları Enstitüsü olmuştur. Türk Standartları Enstitüsü akreditasyon belgesi almaya hak kazanmıştır. Türkiye olarak küresel helal pazarında daha fazla sesimizi duyurmayı, bu alandaki boşluğu doldurmayı kural koyucu olmayı hedefliyoruz. Bugün gerçekleştirdiğimiz törende Türk Standartları Enstitüsüne akreditasyon belgesini sunacağız” şeklinde konuştu.
“Akredite belgelerle ihracatta üreticimizin önünü açıyoruz”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, TSE’nin uluslararası arenada Türkiye’nin milli kalite kuruluşu olduğunu söyledi. Varank, uluslararası standartlara uymanın öneminden de bahsederek, “Türkiye’nin milli kalite kuruluşu TSE, HAK tarafından akredite edilen ilk kuruluş olarak belgesini teslim alacak. Biliyorsunuz mal, hizmet ve finans piyasalarının giderek bütünleştiği bir süreç yaşanıyor. Bu süreçte etkin bir aktör olabilmek için uluslararası standartlara uygun mal ve hizmet üretilmesi gerekiyor. Bugün artık dünya emtia ticaretinin yüzde 80’i standartlardan etkileniyor. Dolayısıyla uluslararası standardizasyon kaçınılmaz olarak tüm ülkelerin gündemindeki öncelikli konulardan bir tanesi. Gelişmiş ülkeler standardizasyon faaliyetlerinde oldukça aktifler. Çünkü küresel rekabette kazanmanın yolu; standartlara uymaktan ziyade bu standartları oluşturmaktan geçiyor. Sanayicilerimize verdiğimiz, 50 bini aşkın belgeyle kaliteli ve güvenli üretimi teminat altına alıyoruz. Yurt içi ve yurtdışında verdiğimiz hizmetlere ek olarak sayısı 25’e ulaşan uluslararası anlaşmalarla ihracatçımızın işini kolaylaştırıyoruz. Akredite belgelerle ihracatta üreticimizin önünü açıyoruz. Verdiğimiz belgeler Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK), dünyada da kabul görüyor. Yapılan ihracatın gümrüklerde zaman kaybetmeden hedef pazarlara ulaşımını sağlıyor” dedi.
“TSE aracılığıyla bugüne kadar 487 helal belgesi verdik”
İslam Ülkeleri Metroloji ve Standartlar Enstitüsü (SMIIC) standartlarına uygun bir şekilde HAK tarafından TSE’ye verilen helal akreditasyonun birçok ürünü kapsadığını ifade eden Varank, TSE aracılığıyla bugüne kadar 487 adet helal belgesi verildiğini belirtti. Varank, “Standartlar uluslararası ticareti kolaylaştırmanın yanında bizlerin ihtiyaçlarına da karşılık veriyor. Helal tüketimi bizleri ortak bir paydada buluşturduğu için oldukça önemli. Helal tüketim; gıda, kozmetik, ambalaj, lojistik, tekstil, finans, turizm gibi birçok farklı alanları kapsıyor. Helal ürünler konusundaki farkındalık ve gereksinim dünya çapında giderek artıyor. Helal gıda sektörünü ele alacak olursak, küresel gıda sektörünün yüzde 20’sini helal gıda oluşturuyor. 2024’e kadar dünya genelinde helal gıda pazarının 3 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Türkiye pazarı şu anda 15 milyar dolar seviyesinde. Sektör temsilcileri bu pazarın her sene yüzde 100 büyüdüğünü söylüyor. Bu noktada işin belgelendirme kısmı ortaya çıkıyor. Küresel çapta helal belgelendirme üzerine faaliyetlerini sürdüren 400’ün üzerinde kuruluş var. Bu dağınık yapı ve ortak standartların olmayışı son kullanıcılarla tüketiciler arasında güven sorunu oluşturuyor. SMIIC, işte tam da bu boşluğu gidermek için kuruldu. TSE, SMIIC’in kurucu üyesi. Türkiye olarak, helal konusundaki tüm faaliyetleri SMIIC çatısı altında yürütülmesini savunuyoruz. TSE aracılığıyla bugüne kadar 487 helal belgesi verdik. Bugün alacağımız helal akreditasyon sertifikasıyla bu sayının artmasını bekliyoruz. TSE, İslam ülkeleri arasında SMIIC standartlarına göre dünyada ilk akreditasyon belgesi alan kuruluş olmuş olacak” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Yeniakit