Müslüman’ın Diyeti
Bir toplumun mutfağı, o toplumun aynasıdır. Mutfak derman yerine dert üretiyorsa, o toplum medeniyet üretemez.
Elbette eskilerin tabiriyle, can hem boğazdan gelir hem de boğazdan çıkar. Allah (c.c.) kullarından, haram kılınanlar hariç tüm nimetlerinden israf etmeden, ölçülü bir şekilde tatmalarını, bundan dolayı da şükretmelerini ister.
Günümüzde insanlara özellikle de çocuklara diledikleri gibi ölçüsüzce yemeleri telkin ediliyor, sonra da envai diyet şekilleri devreye giriyor. Bozulan sindirim sistemini ve temelde de bedeni tedavi için de sayısız ilaç yazılıyor. Çünkü canlıların ölçülü yani hikmetli beslenmesi endüstrinin kirli amaçlarıyla uyuşmuyor. Bunun için ilk olarak ürünlerdeki tat ve hazzı artırıyorlar, türlü katkı maddeleriyle fiziki bir bağımlılığa yol açıyorlar. Bunu şuur ve şuuraltına yapılan düzenli saldırılar izliyor! Artık ekranlarda konuşan her “uzman” ayrı tavsiye paketiyle çıkıyor insanların karşısına ve yazanların kendilerinin bile uymadığı diyet kitapları kapış kapış gidiyor.
“İslam, sadece kendine inanan Müslümanların değil, tüm insanların ve gezegende yaşayan tüm canlıların sağlığı ile ilgilenir. Ben de Müslüman’ın Diyeti‘ni herkese yazdım. İyileşmek isteyenlere, şifa arayanlara, az yemeyi başaramayanlara, hazcı tüketimden sıkılan kişilere, hayatında ‘temiz’ bir sayfa açmak isteyen herkese…”
Kemal Özer
Bir sonraki kitap için👉