2020 yılı felaketlerle başladı. Depremler, şehit haberleri, yangınlarda ölen milyarlarca hayvanlar ve yok olan ormanlar, uçak kazaları, çekirge istilaları, savaşlar ve şimdi de virüsler çok kısa zamanda hepimizi şu yıl hayırlısıyla bir bitse diyecek seviyeye getirdi. Çin’den çıkan corona virüsü hastalığı geçenlerde Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi (salgın hastalık) ilan edildi. Dünya genelinde karantinalar ilan edildi, 5 binin üzerinde insan öldü, on binlerce insan işsiz kaldı, ibadethaneler boşaldı, fırsatçılar ortaya çıktı… vs. kısacası insanlığa zararları saymakla bitmez. Peki Corona virüsünün bilinenin aksine faydaları da var mıdır, varsa nelerdir❓
Virüsünde faydası mı olur, kafayı mı yedin dediğinizi duyar gibiyim. Fakat, corona virüsünün de gayet tabii faydaları olabilir. Kuran-ı Kerim’de Bakara Suresi 216. ayette Allah c.c. der ki: “Olur ki siz bir şeyden hoşlanmazsınız, hâlbuki hakkınızda o bir hayırdır. Ve olur ki bir şeyi seversiniz, hâlbuki hakkınızda o bir şerdir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.”. Peki gerçekten şer gördüğümüz, şimdiye kadar ülkemiz dahil 141 tane ülkeye sıçramış olan bu virüsün hayır olarak sayabileceğimiz getirileri var mı❓ Hadi bu virüse bir de iman penceresinden hep beraber bakalım🕵♂
- Temizliğin önemini hatırladık. “Temizlik imandandır.”, “Temizlik imanın yarısıdır.” ve “Her kim abdest alır ve de abdesti(ni) güzelce almaya özen gösterirse, günahları vücudundan çıkar, hatta tırnaklarının altından süzülür gider.” gibi hadis-i şeriflerle temizliğin önemini zaten biliyorduk. Fakat, bildiğimizi uygulama açısından corona virüsü bizlere bir fırsat sundu. 5 vakit abdestimize özen gösterme, sürekli ellerimizi sabunla yıkama, kolonya kullanma vs. maddi olarak yaptığımız temizliklerden bazıları. Cenab-ı Hak bizlere madden yaptığımız temizliklerin yanında manende temizliğimize dikkat etmeyi nasip eylesin.
- Helal ve tayyib (fıtrata uygun) gıdanın önemini anladık. Salgın, Çin’in Wuhan kentinde canlı hayvan pazarında başladı. Artık yarasa mı, yılan mı, pangolin mi tam olarak neyden bulaşmış olursa olsun ortada fıtrata aykırı bir beslenme var. “Ümmi nebi olan resul, onlara, tayyib [temiz] şeyleri helal, habisleri [kötü, murdar şeyleri] haram kılar. [Araf 157]” , “Ey İnsanlar! Bütün yeryüzündeki nimetlerimden helal olmak, tayyib (fıtrata uygun) olmak şartıyla yiyin. Fakat şeytanın adımlarına uymayın. Çünkü o size belli bir düşmandır. (2/168)” İslamiyete göre habis yani pis olan şeyler yenilmemeli aynı zamanda helal ve tayyib yenilmelidir. Bu emir bütün insanlığadır, sadece Müslümanlara değil. Çünkü, ayette Yâ Eyyühe n-Nâs (Ey İnsanlar) diyor, Yâ eyyühellezine âmenû (Ey İnananlar) demiyor❗ Yani domuz, köpek, yarasa, böcek, akrep, fare, yılan… gibi yenilmemesi gereken birçok hayvan Çinliler tarafından tüketilmektedir. Bu da fıtrata uygun değildir. Corona virüsü sonrası Çin Ulusal Gıda Komitesi tarafından helal beslenme çağrısı yapıldı. Çin Catering Federasyonu’nun alt federasyonlarından helal gıda federasyonu da “Helal gıda nedir?“, “Helal insanlık içindir” paylaşımları yapıldı. Wuhan’da çıkan Corona virüsünün kaynağının yabani hayvan eti olmasından ötürü, Çin sosyal medyası weiboda yabani hayvan etine hayır hastagi 800 milyondan fazla kişi tarafından paylaşıldı.
- Karşı cins ile tokalaşmalarımız son buldu. Eskiden iş icabı, arkadaşlık ortamlarında, akrabalık ortamlarında karşıdaki insanın dini hassasiyetleri düşünülmeden hemen el uzatılırdı. Hassasiyet sahibi kişiler de ya istemeden tokalaşır ya da elini uzatmaz ve kalbinin üzerine koyup sağolun derlerdi. Karşıda ki insan da anlayış sahibi birisi değilse darılabiliyor ya da yanlış anlayabiliyordu. Fakat şimdi elhamdülillah bu sorun ortadan kalktı.
- Çaresizliğimizi bir kez daha anladık. 0.3 mikron (1 mikron= 1 metrenin 1/1.000.000’i) büyüklüğünde, çıplak gözle görülmesi imkansız bir partikülün tüm dünyayı tehdit eder hale gelmesi ve insanoğlunun elinden ilaçlama ve maske takma dışında pek bir şey gelmemesi bize çaresizliğimizi ve geçmiş kavimleri aklımıza getirdi. Risale-i Nur’da “Ezel ve Ebed Sultanı’nın emriyle, bir sinek bir Nemrud’u yere serer, bir karınca bir Firavun’un sarayını harab eder, yere atar. Bir incir çekirdeği, bir incir ağacını yüklenir.” (bk. Sözler, s. 298)” denmektedir. Aynı zamanda Fil suresinde Ebrehe’nin Kabe’yi yıkmak için gönderdiği fil ordusunu ebabil kuşları (her birinin ağzında ve ayaklarında nohut gibi birer taş vardı) darmadağın etti. Allahü Teâlâ bizlere bu kıssaları anlatırken topal bir sivrisinek, karınca, ebabil kuşu gibi güçsüz kuvvetsiz gözüken mahlukat ile zamanın süper güçlerinin nasıl saltanatlarını yıktığını göstermiştir. Şimdi de Çin, Amerika, Avrupa gibi süper güç dediğimiz ülkeleri gözle görülemeyecek kadar küçük bir mahlukat perişan etmektedir.
- İmanlarımız tazelendi. Yıllardır Doğu Türkistan ile ilgili videoları ve fotoğrafları görüyoruz. Çin Komünist Partisi’nin Doğu Türkistan’lı kardeşlerimize toplama kamplarında yaptıklarını, kardeş aile projesi diye her eve 1 Çinli erkeğin koyulmasını, oruç tutmanın yasaklanması, camilerin yıkılması… gibi akla hayale gelmeyecek zulümleri duyuyoruz ve elimizden bir şey gelmediği için kahroluyoruz. Fakat gözle görülemeyen bir virüs, aynı toplama kamplarında ki kardeşlerimize yapılan gibi Çinlileri kendilerine karantina uygulaması yapmaya zorladı. Bunun yanında Dünya’da ki domuzların yarısı Çin’de yaşamaktadır. Fakat son zamanlarda “Afrika domuz vebası” hastalığı nedeniyle Çin’de bayaa bir domuz telef oldu. Çin devleti Doğu Türkistanlı kardeşlerimize hem fıtratlarını bozmak için hem de ucuz olduğu için zorla domuz eti yedirmekteydi. Fakat “Afrika domuz vebası” nedeniyle domuz fiyatları çok arttı ve kendileri bile domuz yiyemez hale geldiler. Bu yüzden de Doğu Türkistan halkına zorla domuz yedirme projeleri sekteye uğradı. Elhamdülillah.
- Stadlar ve AVM’ler boşaldı. AVM’ler maleyani (boş,gereksiz) vakit harcayan insanlarla dolup taşıyordu. Saatlerce mağaza mağaza dolanan kişiler vardı. Bunun yanında ülkemiz genelinde tüm spor müsabakaları Nisan ayı sonuna kadar seyircisiz oynanacak. Stadlarda başta hakemler olmak üzere ağıza alınmayacak küfürler söyleniyordu. Kavgalar ve ahlaksızlıklar alıp başını gitmişti. Bütün bunlar sporun önüne geçmişti. Lakin en azından Nisan ayı sonuna kadar bu olaylar yaşanmayacak inşaAllah.
- Çin ürünlerine mesafeli yaklaşmaya başladık. İsrail, Filistinli kardeşlerimize yıllardır zulmediyor ama İsrail ürünlerini nedense adam akıllı boykot edemedik. Çin, Doğu Türkistanlı kardeşlerimize zulmediyor, fakat Çin ürünlerini de boykot edemiyoruz. Lakin, corona virüsü patlak verdiğinde ölüm korkusuyla dahi olsa ALİBABA dan sipariş vermeyi kestik. Çin restorantları, otelleri ve mağazaları bomboş kaldı ve batma noktasına geldiler. Tabii bir kısmı da battı doğal olarak. Elhamdülillah. Biz bu kıyamı gerektiğinde bütün İslam alemi olarak gösterebilseydik, ne Filistinli kardeşlerimiz ne de Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz bu hale düşmezlerdi.
⛔ Not: Yanlış anlaşılmasın. Biz iyi ki corona virüsü ortaya çıkmışta bize bu kadar getirisi olmuş gibi bir düşünce ile bu yazıyı hazırlamadık. Sadece Rabbimizin her şerde bir hayır vardır ayetini burada gözlemlemeye çalıştık.